Diyelim ki ağzınızda anormal bir büyüme fark ettiniz ve doktorunuz size bunun ameloblastoma olduğunu söyledi. Bunun ne anlama geldiğini ve ciddi olup olmadığını mı merak ediyorsunuz? Bu odontojenik tümörün ne olduğunu ve doktorunuzun ihtiyacınız olan tedaviyi almanıza nasıl yardımcı olabileceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için yazımızı okumaya devam edin.
Ameloblastoma nadir görülen bir odontojenik tümördür, yani ağızda bulunan normal dokulardan oluşur. Konumları ağırlıklı olarak mandibula olarak da bilinen alt çenedir. Buna karşın, üst çene veya maksillada da bulunabilirler. Bazen ameloblastoma çeneyi çevreleyen yumuşak dokularda bulunur. Bu tür bir tümörün bilinen bir nedeni yoktur. Bununla birlikte, gömülü üçüncü azı dişleri ile bağlantılı olabilir. Ameloblastoma genellikle kanserli değildir (iyi huyludur) ve genellikle 40 ila 60 yaş arasındaki insanları etkilemektedir.
Ameloblastoma genellikle ağrısızdır ve tek belirti bölgede şişliktir. Genellikle sadece bir diş kliniğinde yapılan radyografik muayenede tanımlanır. Erken gelişen lezyonlar dişleri yerinden oynatmaz veya uyuşmaya neden olmaz, bu nedenle hasta çene kemiğinin birinde tümörün büyüdüğünü bilmiyor olabilir. Bir diş radyografisinde potansiyel bir lezyon tespit edilirse, daha ayrıntılı bir görüntüleme gerekir. Bu bir CAT (bilgisayarlı tomografi) taraması ve muhtemelen bir MRI (Manyetik Rezonans Görüntülemesi) olabilir. Ancak tanı sadece görüntüleme ile belirlenemez. Kesin tanı koyulabilmesi için biyopsi gerekir. Kistler bazen görüntülemede ameloblastoma benzer görünecektir.
Bazı ameloblastomaların lokal olarak kontrol edilmesi zor kötü huylu varyantlara sahip olduğu bilinmektedir. Metastazlar genellikle akciğerde ortaya çıkabilir, ancak lenf düğümleri yoluyla diğer organlara yayılabilir.
Ne yazık ki, ameloblastomayı çıkarmak ve tekrar oluşmasını önlemek için tek tedavi cerrahidir. Yeniden büyümesini önlemek için hiçbir tümör hücresinin geride kalmaması için prosedürde tümörü çevreleyen sağlıklı kemiğin çıkarılması gerekir. Ameliyatın agresif bir şekilde yapılması gerektiğinden dişler çekilecek ve ardından kapsamlı sert ve yumuşak doku plastik cerrahi rekonstrüksiyonu gerekebilir. Ameliyattan sonra üst çenenin sinüslerine uzanan bir açıklık, hastanın obtüratör olarak bilinen özel bir protez takmasını gerektirir. Ne yazık ki, ameliyattan 10 ila 20 yıl sonra bile tekrarlaması yaygındır. Bu nedenle hastalar süresiz olarak izlenmeli ve ağızlarında değişiklik belirtisi açısından düzenli olarak değerlendirilmelidir
Ağız ve genel sağlığınızı korumak için ağız sağlığı değerlendirmeleri hususunda diş hekiminizi düzenli olarak ziyaret edin. Ayrıca dişlerinizi günde iki kez fırçalarken dikkatli olun. Sizin veya sağlık hizmetleri uzmanının herhangi bir anormallik tespit ettiğini varsayalım. Bu durumda, bu kişi iyileşme yolunda ilk adımı atmanız için nedeni belirleyebilir ve gerekli tedaviye başlayabilir.
