Dişlerde renk değişimi veya sararma, birçok farklı nedenden kaynaklanabilen bir durumdur. Renk değişimine neden olabilecek faktörler iki ana kategori altında incelenebilir. Bunlar içsel ve dışsal lekelenmelerdir. (1)
Dişin dış yüzeyini kaplayan mine tabakası üzerinde biriken lekelerdir. Genellikle koyu renkli yiyecek ve içeceklerin (kahve, çay, kırmızı şarap, kola, kırmızı meyveler) fazla tüketimi, tütün ürünlerinin kullanımı ve/veya kötü ağız hijyeninin bir sonucudur. Bu lekeler, iyi bir ağız bakımı ve yüzeysel beyazlatma ürünleriyle daha kolay giderilebilir. (3)
Dişin iç tabakası olan dentin katmanının yapısındaki değişikliklerden kaynaklanır. İçsel lekelenmeler genellikle yüzeysel beyazlatma yöntemlerine daha az yanıt veren lekelerdir ve daha kapsamlı profesyonel diş hekimliği tedavileri gerektirebilir. Bu lekelenmelerin bazı olası nedenleri şunlardır: (2)(3)
Yaşlanma ile birlikte zamanla diş minesinin incelmesi ve altındaki sarı renkli dentin tabakasının daha görünür hale gelmesi
Çocukluk döneminde kullanılan bazı antibiyotikler, mineral takviyeleri, bazı yüksek tansiyon ilaçları ve antihistaminikler gibi dişlerde lekelenme sorununa neden olabilen ilaçlar
Dişlere alınan darbe ve travmaların dişin iç yapısında renk değişimine neden olması
Çocukluk döneminde yüksek miktarda florüre maruz kalmak (aşırı florür alımı-fluorozis)
Dişlerdeki renk değişiminin önlenmesi her durumda mümkün değildir. Ancak bazı diş beyazlatma uygulamaları ve kişinin kendi kendine alacağı belirli önlemler sayesinde dişlerin beyazlatılması mümkündür. “Dişler nasıl beyazlar?” sorusuna yanıt olabilecek bazı uygulamalar şu şekilde sıralanabilir:
Diş hekimleri tarafından uygulanan profesyonel beyazlatma uygulamaları, diş beyazlatma için en hızlı ve etkili yöntemi oluşturur. Genellikle tek bir seans şeklinde gerçekleştirilen beyazlatma işlemi 60-90 dakika aralığında tamamlanır. Bu işlemde dişlerin yüzeyine yüksek konsantrasyonlu, hidrojen peroksit bazlı bir jel sürülür. Diş etlerinin zarar görmemesi için özel bir bariyer jel veya likit rubber dam olarak adlandırılan bir madde uygulanır. Beyazlatma işleminin etkinliğinin artırılması için hidrojen peroksit içerikli jel, genellikle mavi LED ışık veya lazer ışınları ile aktive edilir. Işık, jelin kimyasal reaksiyonunu hızlandırarak leke moleküllerini hızla parçalar. Böylece etkili bir temizlik ve beyazlatma işlemi gerçekleştirilir. Bu işlem tek seansta yüksek oranda renk açılması sağlar ve tamamen diş hekimi kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekir. (4)
Bu yöntem, diş hekimi muayenehanesinde tek bir seans şeklinde (yaklaşık 1 saat) uygulanan en hızlı ve en etkili çözümdür. Diş etleri özel bir bariyer jel veya ışıkla sertleşen likit rubber dam ile tamamen korunur. Diş yüzeyine yüksek konsantrasyonlu (%25-43 arası) hidrojen peroksit bazlı bir jel sürülür. Etkinliği artırmak için jel, genellikle mavi LED ışık veya lazerle aktive edilir. Işık, jelin kimyasal reaksiyonunu hızlandırarak leke moleküllerini hızla parçalar. (1)(4)
Muayenehane ortamında gerçekleşen profesyonel beyazlatma işlemine ek olarak daha düşük konsantrasyonlu renk açıcılar yardımıyla ev ortamında seanslar şeklinde uygulanabilecek beyazlatma yöntemleri de mevcuttur. Yine diş hekimi kontrolünde olması gereken bu tedavide, hastanın dişlerinden hassas bir ölçü alınarak dişlere tamamen oturan, kişiye özel şeffaf plaklar (kalıplar) hazırlanır. Hasta, bu plakların içine hekimin reçete ettiği, daha düşük konsantrasyonlu (%10-22 arası) karbamid peroksit jeli koyarak genellikle gece yatarken veya günde birkaç saat boyunca takar. Bu yöntemle diş beyazlatma, genellikle 2-4 hafta sürer. (5)
Eczanelerden reçetesiz olarak temin edilebilen, düşük konsantrasyonlu peroksit içeren hazır şeritler, fırçalanabilir jeller veya tek tip ağızlıklar şeklinde sunulan ürünlerdir. Bu ürünler genellikle diş yüzeyine yapıştırılarak talimatlara uygun süre bekletilir. Maliyetinin düşük, kullanımının kolay olması nedeniyle bu ürünler çoğu kişi için tercih sebebidir. Yüzeysel lekeleri hafifletmede etkili olabilen bu ürünlerde konsantrasyon düşük olduğundan sonuçlar profesyonel yöntemler kadar belirgin olmaz. Ek olarak hazır şeritler her dişin yüzeyini tam olarak kaplamadığından düzensiz beyazlama riski söz konusu olabilir ve diş eti tahrişi görülebilir. Bu ürünleri kullanmadan önce mutlaka diş hekiminize danışmanız gerekir. (6)
En uygun maliyetli ve en kolay ulaşılabilir seçenek olan beyazlatıcı diş macunları, oldukça yaygın kullanılan ürünlerdir. Günlük bakım için kullanılabilen bu ürünler yüzeysel lekeleri hafifletmeyi hedefler. Beyazlatıcı diş macunu genellikle iki farklı yolla etki eder. Bunlardan ilki, silika gibi hafif aşındırıcılar içermesi sayesinde fırçalama sırasında lekeleri mekanik olarak ovup temizlemesidir. İkinci etki yöntemi ise macunun düşük oranda peroksit gibi kimyasal ajanlar içermesidir. Günlük hijyen rutinine kolayca dahil edilen bu ürünler mevcut beyazlığın korunmasına yardımcı olur. Ancak dişin iç rengini değiştirme kapasiteleri çok düşüktür. Yüksek aşındırıcı içeriğe sahip macunlar ise uzun süreli ve yanlış kullanımda diş minesine zarar verebileceği için dikkatli kullanılmalıdır. (7)
Hem mevcut lekelerin ve sarı diş görünümünün azaltılması hem de yeni leke oluşumunun önlenmesi için beslenme ve yaşam tarzında belirli değişikliklere gitmeniz gerekebilir. Lekeye neden olabilecek çay, kahve, kola, meyve suyu gibi içecekler ile boyalı gıdalar dişlerde leke oluşumuna neden olabildiğinden bunların fazla tüketiminden kaçınılmalıdır. Bu tarz yiyecek ve içecekler tüketildikten sonra bol su içilmeli ve ağız çalkalanmalıdır. Narenciye, gazlı içecek ve şeker tükettikten sonra asitlerden kaynaklı olarak diş minesinde bir yumuşama söz konusu olur. Bu nedenle bu tarz besinlerin tüketiminden sonra dişlerinizi fırçalamadan önce bir saat beklemeniz önerilir. Böylece tükrük salgısı yardımıyla ağız içerisindeki asidin temizlenmesi mümkün olabilir. Ek olarak sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı söz konusu ise bunlar bırakılmalı, sağlıklı diş ve diş etleri için diş hekimi kontrolleri aksatılmamalıdır. (1)
Bu yöntem, özellikle florozis (aşırı florür alımı) veya mine gelişim kusurlarından kaynaklanan, ağartmaya yanıt vermeyen beyaz veya kahverengi lekeleri hedef alır. Diş hekimi, diş minesinin en dış katmanını çok hafifçe aşındırmak için hidroklorik asit ve silika karıştırılmış özel bir macun kullanır. Bu, lekenin bulunduğu mine tabakasını nazikçe ortadan kaldırır. İnatçı lekelerde etkili olan bu yöntem yalnızca diş hekimi tarafından, mine kalınlığı yeterli olan dişlere uygulanabilir. Mikrodermabrazyon, her leke türü için uygun değildir. (8)
Sararmış diş görünümünün önüne geçebilmek için düzenli ve etkili bir ağız bakımı olmazsa olmazdır. Bu nedenle dişler günde en az iki kez ve her seferinde en az iki dakika süreyle yumuşak kıllı bir diş fırçası yardımıyla fırçalanmalıdır. Diş fırçalama sonrasında diş ipi yardımıyla dişlerin arasında kalabilecek artıklar temizlenmelidir. Düzenli bakım için florürlü diş macunu kullanılmalı, ayrıca günde en az bir kez dil temizliği yapılmalıdır. (1)
Doğru yöntem ve düzenli ağız ve diş bakımı ile dişlerinizin doğal parlaklığını geri kazanmanız mümkündür.
https://my.clevelandclinic.org/health/symptoms/10958-tooth-discoloration - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://www.advancedfamilydental.com/blog/5-possible-causes-behind-your-tooth-discoloration/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://www.webmd.com/oral-health/teeth-whitening-and-bleaching - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://www.ohadental.com/professional-teeth-whitening-vs-diy-methods/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://www.yourdentistryguide.com/inoffice-vs-athome/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://dentaldepotdfw.com/how-professional-teeth-whitening-outperforms-home-kits/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4058574/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025
https://pmc.ncbi.nlm.nih.gov/articles/PMC4295217/ - Son Erişim Tarihi: 01.10.2025