Diş Eti Hastalığının Tedavisi Şiddetine Göre Değişir mi?

Diş eti iltihabı (gingivitis), diş etlerinizdeki iltihaplanmayı kapsayan kırmızı ve şişkin diş eti hastalığıdır. Bunun görmezden gelinmesi, bu tahrişin daha fazla dişe yayılmasına neden olabilir ve ayrıca diş etlerinizde enfekte "cepler" oluşturabilir ve sonunda periodontitise dönüşebilir. Tedavi edilmeyen periodontal hastalık, kemikleri, diş etlerini ve dişlerinizi destekleyen dokuyu tahrip eder ve genellikle diş kaybına neden olur. Peki, diş eti iltihabı nasıl geçer?

National Institute of Dental and Craniofacial Research’e göre diş eti iltihabının tedavisinde ilk aşama, evdeki ağız hijyeni uygulamasının iyileştirilmesidir ancak kişisel bakım, düzenli ağız temizliğinin yerine geçmez. Birikmiş tartarın temizlenmesi için derin bir temizliğe ihtiyaç duyabilirsiniz.

Evde ağız hijyeni programı için, tercihen her öğünden sonra günde en az iki kez dişlerinizi yumuşak kıllı bir diş fırçası kullanarak iki dakika boyunca fırçalayın ve günde en az bir kez akşamları diş ipi kullanın. Ayrıca, diş hekiminiz diş eti iltihabını önleyen ve aynı zamanda mevcut iltihaplanmayı tedavi eden reçeteli bir antiseptik ağız bakım suyu önerebilir.

Kişisel bakım safhası geçildiyse, diş eti hastalığının tedavisi için üç yol vardır: derinlemesine temizlik, ilaçla tedavi ve ameliyat.

Derinlemesine diş temizliği yukarıda belirtildiği gibi tartar, plak ve bakterileri diş yüzeylerinden ve diş etlerinin altından uzaklaştırmak için gerek diş aletlerini gerekse ultrasonik bir diş taşı temizleme aletini kullanarak diş taşlarının temizlenmesini içerir. Ayrıca, kök yüzeylerini yumuşatmak için kök düzeltmesini de kapsar ve daha fazla tartar, plak ve bakteri oluşumunu engeller.

İlaçla tedavi genellikle bir enfeksiyonu gidermeye çalışmak için antibiyotik kullanmak anlamına gelir. Diş hekiminiz, reçeteli ağız bakım suyu veya diş ve diş etlerinizin arasındaki boşluklara yerleştirilen bir antibiyotik çözeltisi gibi topikal antibiyotikler önerebilir. Kapsül şeklindeki oral antibiyotikler, daha az invaziv olmakla birlikte, inatçı fakat daha şiddetli diş eti hastalığı türlerini tedavi etmeye yarar.

Ameliyat genellikle başka tedavilere yanıt vermeyen periodontitis için geçerlidir. Diş eti hastalıkları uzmanıyla cerrahi seçenekleri konuşup fayda ve riskleri öğrenebilirsiniz. İşte size birkaç seçenek:

• Flep (cep küçültme) ameliyatı, diş taşı temizliği ve kök düzeltmesi yoluyla derin tartar ceplerini temizlemek için diş etinizde küçük kesikler (insizyon) yapmayı içerir. İyileştikten sonra, bu bölgeleri temizlemek ve diş etlerinin sağlığını korumak çok daha kolaydır.
• Diş eti dokusunu kaybettiyseniz, yumuşak bir doku grefti bu eksikliği yeniden güçlendirebilir. Greft genellikle damak bölgesinden veya başka bir yerden az miktarda dokunun kaldırılmasını ve bu dokunun etkilenen diş eti dokusuna eklenmesini içerir. Amaç diş etlerinizin daha fazla çekilmesini önlemek, açığa çıkan kök yüzeylerini örtmek ve dişlerin görünümünü iyileştirmektir.
• Diş kökünün etrafındaki kemik, periodontitis sonucu tahrip olduysa, doğal kemiğin yeniden büyümesi için bir platform sağlanarak dişin etrafına kemik grefti yerleştirilebilir. Bu prosedürde, kemik kaybının meydana geldiği bölgeye yerleştirilen bir kemik greft materyali kullanılır. Bu prosedür ayrıca, periodontitis sonucu tahrip olan bölgede diş ve kemik çevresinde yeni dokuların büyümesine yardımcı olmak amacıyla mevcut kemik ve diş arasına yerleştirilen biyouyumlu bir bariyer membran kullanılan yönlendirilmiş doku rejenerasyonunu (YDR) da içerebilir.

Diğer rahatsızlıklar daha fazla ağız bakımı gerektirebilir. Sigara kullanan insanlar daha fazla diş eti hastalığı riski altındadır. Şeker hastalığınız varsa, diş eti hastalığı da dâhil, daha fazla enfeksiyon riski altındasınız demektir. Ağız kuruluğuna neden olan ilaçlar kullanıyorsanız, tükürük üretimini artırmanın yolları hakkında diş hekiminizle görüşün; ağız kuruluğu, tahriş edici bakterilerin varlığını arttırır.

Periodontal hastalığın oldukça yaygın olduğundan ve buna herkesin yakalanabileceğinden emin olabilirsiniz. Ancak, hastalığınızın nereye varacağını bilmeniz en etkin tedavileri yürütmenizi sağlayabilir.